Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de kadınların % 26’sı yani dörtte biri kadarı 18 yaşından önce dünya evine giriyor. Türkiye’deki kadınların 1/4’ü şanssız sınıfta yer alıyor. Çoğu okul tahsilini almadan ve kariyer sahibi olmadan anne oluyor. Bu sosyo ekonomik durum da zaman içerisinde çaresizce sürdürülen evliliği beraberinde getiriyor. Kadın evde hem fiziksel hem de ruhsal şiddet görüyor ama sığınağı tahsili, kariyeri ya da ailesi olmadığı için bu şiddeti görmeye devam ediyor.
Erken Evlilik ve Şiddet
Türkiye’de erken evlenen kadınların yarısı yani %48’i fiziksel şiddet gördüğünü itiraf etti. 18’inden sonra evlenen kadınların ise sadece 1/3’ü şiddet görüyordu yani % 31’i..
Bu rakamlar Sivil Toplum Kuruluşları tarafından büyük uğraşlar ve anketler sonucunda elde edildi. Ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da benzer çalışmalar yapmaktadır. Rakamlar ürkütücü olsa da bir gerçeği ortaya koymaktadır. Çalışma tüm ülkede yapıldı. 15.084 hane gezildi ve toplamda 15 ila 60 yaş arasındaki 7.462 kadınla görüşüldü.
Araştırmaya göre fiziksel şiddet en çok Orta Anadolu Bölgesi’nde meydana gelmektedir. Orta Anadolu kadar Doğu Karadeniz’de de fiziksel şiddet görülmüş ancak bu bölge fiziksel şiddetin en az dile getirildiği bölge olmuştur. Ağır şiddet davranışları bunun haricinde Batı Anadolu’da da çok sık meydana gelmektedir. Evet, ülkede kadına yönelik şiddetin acı tablosu budur.
Türkiye genelinde cinsel şiddete maruz kalanların sayısı % 12 olarak belirlenmiş. Ayrıca cinsel şiddeti en fazla dile getiren bölge de yine Orta Anadolu oldu. Onu da Doğu Marmara, Batı Marmara ve Batı Karadeniz takip etti. Cinsel şiddet kavramı anayasada ‘Kadının istemediği halde, sırf eşinden korktuğu için onunla cinsel birliktelik yaşaması durumu’ olarak tanımlanmıştır.
Yapılan araştırmalar medeni durumun cinsel şiddet oranını değiştirdiğini ortaya koymuş. Ayrıca eğitim durumu arttıkça kadına şiddetin azaldığı tespit edilmiş.
Yorum Yok